IV. Murad, tütünü içmeyi yasaklar,içenleri idam eder, kahvehaneleri kapatır. Buna rağmen köşe bucakta tütün içmeye mahsus yerlerin bulunduğunu, Üsküdar'da Miskinler Tekkesi civarında birbirinin içinden geçilen iki bölmeli bir yeri tiryakîlerin kiraladığını,caddeye bakan tarafını kahvehane haline getirdiklerini haber alır.
Bir gün derviş kıyafetine bürünerek Üsküdar'a geçer. Orayı bulur, içeri girer. Kahveci ne bilsin, sıradan bir derviş sanır. Gelip;
-Safa geldiniz! Dede sultan. Ne içersiniz? der. Padişah;
-Bir şey içmeyiz, hem sen padişahın sigarayı yasakladığını bilmez misin? deyince, herifin o saat aklı başına gelir, tanımadığı bir adama neticesi idama varacak bir sırrı ifşa ettiğinden dolayı pişman olur. Bazen padişahın tebdil gezdiğini hatırlar. Büyük bir korku ve heyecan içinde kahveyi getirip sunduktan sonra;
-Dede Sultan. İsm-i şerifiniz nedir? der. Padişah:
-Murad deyince zavallının benzi atar, eli ayağı titremeye başlar. Tıkana tıkana ;
-Efendim! Sultan'lığınız da var mı? diye sorar. Padişah;
-Evet! der demez içeride keyif çatan tiryakilere seslenir:
-Ağalar! Buyurun, cenaze namazına!
Ve hemen düşer bayılır.
Adamın bu hali padişahın hoşuna gittiği için hepsini affeder.
20.10.09 |
vakt-i tebessüm
|
0
yorum
0 yorum: