Adam bir akşam vakti hanımına:
-Yarın yağmur yağarsa evdeyim. Yok eğer yağmazsa tarlaya gidip çift süreceğim demiş.
Hanımı:
-İnşaAllah de bey inşaallah.
Adam:
-Ne inşaallahı hanım, bunun inşaallahı maşaallahı mı var. Zira ortada iki seçenek var, bir üçüncüsü yok ki, dedim ya, yağarsa evdeyim, yağmazsa tarladayım, der.
Hasılı hanımı, sen yinede inşaallah de, bakalım sabah ola hayr ola diye, ne kadar ısrar etsede, adam inadına demez inşaallahı.
Neyse, sabah olur, hava açık ve gayet güzeldir. Bizim ki hazırlanır ve yola çıkar. Derken olan olur.
Şöyleki:
O gece bir suç işlenmiş ve her yerde faili aranıyormuş.Tam o sırada bizimkinin etrafı sarılır ve hiç bir yere gidemezsin derler.Zira çizilen robot resim onunkinin tıpatıp aynısı.Her ne kadar ben masumum bu işte bir karışıklık var dese de kar etmez ve içeri alınır.Sorgu sual derken netice olarak, sabaha kadar adam ecel terleri döker.Yorucu, bir o kadar da meşakkatli geçen bir geceden sonra, gelen bir haberle, gerçek failin yakalandığı ve suçsuz olan bu adamın da derhal serbest bırakılması şeklinde anons yapılır.Ve adam serbest bırakılır.
Adam, başına gelen bunca aksilikten sonra iyice yıkılmış, güç takatı kesilmiş, iki büklüm olmuş bir halde evinin kapısını çalar.
Hanımı:
Adam, başına gelen bunca aksilikten sonra iyice yıkılmış, güç takatı kesilmiş, iki büklüm olmuş bir halde evinin kapısını çalar.
Hanımı:
-Kim O ? diye seslenince,
Adam:
-“Aç kapıyı aç Hanım. İnşaAllah gelen benim.” der.
1.6.09 |
vakt-i ibret
|
0
yorum
0 yorum: