İki budist öğrenci yolda yürürlerken,
derede karşıdan karşıya geçmeye çalışan,
ama bunu bir türlü başaramayan bir kadın görürler.
Budist öğrencilerin değil bir kadına dokunmaları,
ona bakmaları bile yasak olduğundan,
bir öğrenci başını önüne eğerek, yoluna devam eder.
Bir diğeri ise durarak kadına yardım önerir
ve diğer öğrencinin şaşkın bakışları arasında kadını sırtına alarak dereden karşıya geçirir.
Sonra öğrenciler yürümelerine devam ederler.
Sonra öğrenciler yürümelerine devam ederler.
Ancak, şaşkınlığını ve –belki de kızgınlığını- üzerinden atamayan,
kurallara başlı öğrenci, diğerine bir süre sonra dayanamayarak sorar:
“Sen biraz önce ne yaptın? Bir kadına baktığın onunla konuştuğun yetmezmiş gibi,
bir de onu kucaklayarak karşıya geçirdin.”
Kadını taşıyan şöyle cevap verir:
“Ben o kadını bir saat önce kucağımdan indirdim, sen ise hala yanında taşıyorsun.”
(Ne ağır yüklerdir geçmişten taşıdıklarımız,
yol uzadıkça da artmasalar bile ağırlaşırlar.)
18.4.09 |
vakt-i ibret
|
0
yorum
0 yorum: