"düşün, düşün ki düşün gelişsin"

Uğraşma Boşuna,
Seni Ancak Gördükleri ve Duydukları Kadar Anlayacaklar..
Gördükleri Ancak Kendi Anladıkları Kadar Olacak...

Hz. Mevlana
Share

Çocuklarının rızkı için çalıştığını söyleyip, çocuklarına vakit ayırmadan yaşamak ne yaman bir çelişkidir. Sevgiden daha büyük rızık mı var?

Nureddin YILDIZ
Share

"Lâ" demek marifet ister: 
- Önce "elif"ini uykusundan uyandırıp ayağa kaldır, sonra "lâm"ını düğümlerinden çözüp kurtar.

İbn Arabî
Share

'Merhemi anlayacak yara kalmadı' dedi meczup, 'ne günlere kaldık!'

Gökhan Özcan
Share

Ana


Artvin'de bir kadın.
İneği uzaklarda doğurmuş,
İki ana düşer yola.
Biri sırtında şefkat taşır,
Diğeri gözlerinde minnet..

-alıntı-
Share

Ne geçmişin gölgesinde, ne geleceğimin baharında
Yaşamak istiyorum.
Ben bugün kendimde yaşamak istiyorum.
Rüzgar;
Bir kayanın üstünde duran çiçeği,
Kökünden sökecek gibi,
Sökülüyor ruhum bedenimden.
Sor beni;
Dün gece ve ondan önceki gecelere...
Ve bu gece yürüyeceğim o yollara sor beni.
Ağlamak istedim,
Çöle dönmüş yanaklarımı ıslatmak isterken,
Gözyaşlarım yine içime aktı.
Ve Allah'tan başkası bilmedi,
Kalbimdeki cennet ve cehennemi.
Islak toprakların sebebi yağmurlar,
Yağ bu şehrin üstüne bugün.
İçimde yine fırtına,
Ve ben kör zihinlerin mağarasında,
Zincir vurulmuş ellerimle,
Duvarlara yok oluşumu kazıyacağım.

Mehmet Emin Efendioğlu

(Çok sevdiğim Mehmet kardeşimin bu şiiri 'Ezcümle' dergisinde yayınlanmış, ben paylaşmasam olmazdı.)
Share

Share

Hz. Mevlana'nın; 
'Öyle bir yâr sev ki evladım,
Elinde su tasıyla, iftarı bekleyen oruçlu gibi beklesin seni...' sözüyle mübarek Ramazanınızı kutlarım :)
Share

Dışarıda üşüyen bir haziran,
Ve; kalbimde yılların tufanından artık bir hazan... 

Y. Odabaşı
Share

'Elimden gelse hiç konuşmazdım' der Konfüçyüs. 'İyi ama o zaman nasıl anlatacağız insanlara?' diye endişe eder öğrencileri. 'Göğün kendisi konuşuyor mu ?' diye devam eder Üstat. 'Ama dört mevsim pekala birbirini izliyor ve bütün varolanlar çoğalıyor.'

Göğün ve aşkın konuşmaya ihtiyacı yok.
Halden bilene ihtiyacı var. Hali okuyabilene. Halden anlayabilene.

Oysa günümüz aşkları nasıl da bağırgan: 'Beni sev! beni sev!' Gerçek aşk sevilme ihtiyacının üstündedir, talep etmemeyi de bilmektir. Aşkın hakikati, aşığın susuşundadır, çektiği çilede, düştüğü çöldedir.

Gönle düşen, dile düştüğünde, bazen yere düşer. 'Sevdiğimi söylemez isem, sevmek derdi beni boğar' diyen Yunus'a ne demeli o halde?

Söylemek hep kelimelerle olmaz ya sevgili dost, hal de söyler. Gönülde olanı yere düşürme.
Sessizce sev. Usulca. Kainatı telaşa vermeden.
Melekleri ürkütmeden sev.

Kemal Sayar
Share

Ben sanırdım âlem içre bana hiç yâr kalmadı, 
Ben beni terk eyledim bildim ki ağyâr kalmadı. 

Niyâzi Mısrî
Share

Dağ ve ben oturduk başbaşa
Kalıncaya dek dağ, tek başına..

Li Po
Share

Ey rahmeti bol pâdişâh, 
Cürmüm ile geldim sana, 
Ben eyledim hadsiz günâh, 
Cürmüm ile geldim sana. 

Hadden tecâvüz eyledim, 
Deryâ-yı zenbi boyladım, 
Ma'lûm sana ki neyledim, 
Cürmüm ile geldim sana. 

Senden utanmayup hemân. 
Ettim hatâ gizlü ayân, 
Urma yüzüme el-emân, 
Cürmüm ile geldim sana. 

Aslım çü bi katre menî, 
Halk eyledin andan benî, 
Aslım denî, fer'îm denî, 
Cürmüm ile geldim sana. 

Gerçi kesel fısk-ü-fücûr, 
Ayb-ı-zelel çok hem kusûr, 
Lâkin senin adın Gafûr, 
Cürmüm ile geldim sana. 

Zenbim ile doldu cihân, 
Sana ayân zâhir nihân, 
Ey lutfü bî-had Müste'ân, 
Cürmüm ile geldim sana. 

Adın senin Gaffâr iken, 
Ayb örtücü Settâr iken, 
Kime gidem sen vâr iken, 
Cürmüm ile geldim sana. 

Hiç sana kulluk etmedim, 
Rah-ı rızâna gitmedim, 
Hem buyruğunu tutmadım, 
Cürmüm ile geldim sana. 

Bin kerre bin ol pâdişâh, 
Etsem dahî böyle günâh, 
Lâ-taknetû yeter penâh, 
Cürmüm ile geldim sana. 

İsyânda Kuddûsî şedîd, 
Kullukda bir battal pelîd, 
Der kesmeyip senden ümîd, 
Cürmüm ile geldim sana.

Ahmet Kuddusi

Miraç Kandiliniz Mübarek Olsun.
Share

Üstteki resim, brezilyalı bir ajansın anlamlı reklamı imiş: Bir kitap film olduğunda hikayenin büyük bir kısmı kaybolur adlı çalışması. Ne kadar da doğru bir tesbit!
Share

Sabır tahammülü zor olan bir zanaat ve ümitsizlik de işin içinde varsa eğer, sabrın mükâfatına hemen âmâ oluveriyoruz. Aslında atalarımız ne hoş demiş; 'sabreden derviş muradına ermiş, sabrın sonu selamettir yahut da sabırla koruk helva olurmuş' diye..
İyi tamam atalar her zamanki gibi doğruyu söylemiş söylemesine de, ben bunu niye dillendirdim ki? :)

Hadi itiraf edeyim bu körlük bende de oluşmuştu lâkin artık, eski türk filmlerinden bir sahneye bürünerek, bandajı yavaş yavaş açıp, önce bulanık bir görüntü, sonrasında net bir şekilde 'görüyorum görüyorum!' diye haykırmak geldi içimden. :)

'abherî'
Share

Hassas yürekler taşıyoruz.
Camdan, çatlayan, buğulanan, kırılan,
Candan dost arayışımız bu yüzden. Camdan
anlayan…

Mehmet Deveci
Share

Yaptığı ibadetle,
Mükâfat bekleyenin aklına şaşarım!
İbadet edebilenlerden olmak,
Mükâfatın ta kendisi değil mi ?

Serdar Tuncer
Share

'Kalbimde bir güzel, kalbimden güzel' (S.Tuncer)..
diyebilen dostlarımızın cuması hayr olsun inşallah.. :)
Share

Bana “çağdışı” diyorlarmış. Ne büyük bir onur! Ben bu çağın dışında kalmayayım da, içinde mi boğulayım? 

Necip Fazıl Kısakürek
Share

Uzun bir aradan sonra bir kitap önerisi ile karşınızdayım :)
Yıllar önce okuyup faideli olduğu kanaatine kapıldığımdan olsa gerek sizinde istifadenize sunuyorum :)

Kitap hakkında kısa bir not;
Siz eşiniz ile oturup konuşmak istiyorsunuz, ama o size çiçek gönderiyor. Siz ev yemeği yemek istiyorsunuz, ama o size sarılarak doyuyor. Sorun sevginizde değil, sevgi dilinizde! 

Dünyaca ünlü Dr. Gary Chapman, farklı insanların sevgilerini nasıl farklı şekillerde ifade ettiklerini ortaya koyuyor ve bunları şöyle sıralıyor: Kaliteli Zaman, Onay Sözleri, Hediye Alma, Hizmet Eylemleri, Fiziksel Temas Sizin için çok önemli bir şey karşınızdaki için hiçbir şey ifade etmeyebilir. Ya da sizin gerekli bulduğunuz bir şeyi karşı taraf hiç umursamayabilir. İşte bu kitap sizin ve karşınızdaki kişinin ihtiyaçlarını anlamanız ve ona göre hareket etmeniz için bir kılavuz. 

Doğru adımları uygulayın ve doğru dili kullanın, kısa sürede sevginizi ifade etmenin ve karşılığında gerçek sevgiyi bulmanın mutluluğunu paylaşacaksınız. Dr. Chapman, insanın duygusal sağlığına yön veren ve sonsuz sevgi iletişimini belirleyen kilit noktaları, her insanın sevgi deposu olduğunu ve bu büyük kaynağı canlı tutmak için küçük sevgi dolu bir adımın bile yetebileceğini anlatıyor. Anahtar sizin elinizde. Hangi yoldan gitmeniz gerektiğine siz karar verin.
Share

'Mendil alır mısın abi?'' dedi, kirli ama güzel yüzüyle.
''Yok'' dedim, ''Sağ ol, sağ ol, benim var''
''Olsun sonra kullanırsın'' dedi titrek sesiyle.
''Peki'' dedim, ''Ver bir tane''
Uzattım parayı, sevindi. ''Mendil kalsın'' dedim, gücendi.
''Olmaz öyle şey, ben dilenci değilim''
''Peki'' dedim, ''Peki, kızma''
Aldım mendili elinden sordum: ''Adın ne senin?''
''Murat'' dedi, ''Murat ama arkadaşlar 'ince', der zayıfım ya hani.''
''Annen, baban yok mu senin?''
''Bilmem, vardır herhalde. Hiç görmedim ki.''
''Peki nerede yaşıyorsun sen? '' dedim.
''Her yerde'' dedi, hem de gülerek...
''Nasıl yani her yerde?''
”Öyle sınırlamıyorum kendimi sizler gibi” dedi ve patlattı kahkahayı.
Haksız da sayılmazdı hani…
”Kimden alıyorsun sen bu mendilleri?”
”Sakallı mehmet amcadan”
”Kaçtan veriyor sana tanesini?”
”İkiyüzelli’;den”
”Peki sen ne kazanıyorsun mendil başına?”
”Ee!.. İkiyüzelliii”
”Ne yani hiç para almıyor mu Mehmet amcan senden?”
diye sordum şaşkınlıkla.
Biraz kızgın baktı yüzüme: ”Siz hep böylesiniz zaten,
karşılıksız iyilikten anlamazsınız.”
”Niye ki?” dedim, anlattı:

”Bir keresinde bir abla ağlıyordu, ‘Abla mendil alır mısın?
diye sordum, ‘defol!…’ diye bağırdı bana. Oysa,
oysa vallahi satmayacaktım ben ona, gözyaşlarını silsin
diye vermiştim mendili. Anlamadı… Ama ben yine de
gizlice koydum çantasına.”

”Peki” dedim, ”Ben bir yıllık mendil ihtiyacımı alsam senden,
bir seferde, topluca yani olur mu?”

”Olmaz” dedi kafasını iki yana sallayarak.”Olmaz!…
O zaman benim bütün günlerimi satın alırsın.
Satılık olanlar sadece mendiller abi.
Günlerimi bırak, bana kalsın…”

Atalay Demirci
Share

'Vermediğinin hikmetini anlama kapısını sana açmışsa, esirgemesi, vermenin ta kendisi olur'. 

Hikem-i Ataiyye
Share

Kadın heyecanla sevdiğine döndü. Aynı heyecanla kelimeler döküldü dudaklarından:
'Yâr, elin elimde olsun kapı kapı dilenelim...'
Genç adam ürktü bu dilekten, kadını susturdu ve hayretle sordu:
'Hangi kapılardan, neyi dilenmek?'
Kadının eli genç adamın elinin üstünde, sesine tebessümü sarmış bir şekilde cevap verdi:
'Gönül neşem! Tut, tut elimden; Hakk'ın kapısında Hakk'ın rızâsını dilenelim...'

-alıntı-
Share