"düşün, düşün ki düşün gelişsin"

'Elimden gelse hiç konuşmazdım' der Konfüçyüs. 'İyi ama o zaman nasıl anlatacağız insanlara?' diye endişe eder öğrencileri. 'Göğün kendisi konuşuyor mu ?' diye devam eder Üstat. 'Ama dört mevsim pekala birbirini izliyor ve bütün varolanlar çoğalıyor.'

Göğün ve aşkın konuşmaya ihtiyacı yok.
Halden bilene ihtiyacı var. Hali okuyabilene. Halden anlayabilene.

Oysa günümüz aşkları nasıl da bağırgan: 'Beni sev! beni sev!' Gerçek aşk sevilme ihtiyacının üstündedir, talep etmemeyi de bilmektir. Aşkın hakikati, aşığın susuşundadır, çektiği çilede, düştüğü çöldedir.

Gönle düşen, dile düştüğünde, bazen yere düşer. 'Sevdiğimi söylemez isem, sevmek derdi beni boğar' diyen Yunus'a ne demeli o halde?

Söylemek hep kelimelerle olmaz ya sevgili dost, hal de söyler. Gönülde olanı yere düşürme.
Sessizce sev. Usulca. Kainatı telaşa vermeden.
Melekleri ürkütmeden sev.

Kemal Sayar
Share

3 yorum:

  1. "Sessizce sev. Usulca. Kainatı telaşa vermeden.
    Melekleri ürkütmeden sev."

    Sessizce...

    YanıtlaSil
  2. nerdee o nayif sevgiler, o bakıştan kalbe inen sıcaklık :(

    YanıtlaSil