"düşün, düşün ki düşün gelişsin"

Âşık oluyoruz o kocaman eksiği telafi etmek için. Geceler boyunca yıldızları sayıyoruz, uykumuza veda ediyoruz aşk için. Bütün çıkarcılığımız bitiyor aşk kapıyı çalınca. Gözlerimiz cennetten koparılmış bir parça gibi bakıyor hayata. Dilenciye merhamet ediyoruz mesela, cebimizi sebil gibi açıyoruz herkese. Herkesten bize dua etmesini istiyoruz: aşk için. Öylesine kırılgan, öylesine çaresiz bekliyoruz ki sevdiğimizi, gecikmesi akla hayale gelmedik endişeler doluşturuyor içimize. 
Ve şu hain endişe: Acaba aşk bitti mi? Birden bütün kalabalığın arasında onu görüyoruz. Yeniden dönmeye başlıyor dünya. Irmaklar yeniden akıyor. Göğsümüzde hesapsız bir ferahlık, “hoş geldin” diyoruz. Gelin görün ki günlerin cenderesine nasıl sıkışıyor bir yerimiz. Aşkın bile telafi edemediği bir şeyin eksik kaldığını kavrıyoruz dehşetle.
Bitkinlikle soruyoruz: “aşk değilse ne?…”

Ali Ayçil
Share

2 yorum:

  1. Bismihi Subhanehu...
    ''Ve şu hain endişe: Acaba aşk bitti mi?''.. Biten, eksilen, azalan hallere ''aşk'' denemez. Bitiyorsa, eksiliyorsa, azalıyorsa ancak bir yanılgıdan ibarettir..
    Maesselam, maeddua.. Fiemanillah..

    YanıtlaSil