"düşün, düşün ki düşün gelişsin"

sen durulmaz dalgaların elediği topraksın..
oyy.. midemin eşkiyası..
arlanmaz uslanmaz sevdam..
sen hiç kimseye okuyamadığım bir şiir gibi midemde saklı kalacaksın..

mide ağrısı insanı şair mi ediyor ne ?
böylelikle, yıllar yıllar önce bir kenara yazdığım ve kime ait olduğunu bilmediğim dilberim şiiri de berbat etmiş bulunuyorum :)
(dörtlüğün orjinal halini okumak için, mide kelimesi geçen yerlere yürek sözcüğünü koyuverin) :))

"abherî"
Share

Âşık oluyoruz o kocaman eksiği telafi etmek için. Geceler boyunca yıldızları sayıyoruz, uykumuza veda ediyoruz aşk için. Bütün çıkarcılığımız bitiyor aşk kapıyı çalınca. Gözlerimiz cennetten koparılmış bir parça gibi bakıyor hayata. Dilenciye merhamet ediyoruz mesela, cebimizi sebil gibi açıyoruz herkese. Herkesten bize dua etmesini istiyoruz: aşk için. Öylesine kırılgan, öylesine çaresiz bekliyoruz ki sevdiğimizi, gecikmesi akla hayale gelmedik endişeler doluşturuyor içimize. 
Ve şu hain endişe: Acaba aşk bitti mi? Birden bütün kalabalığın arasında onu görüyoruz. Yeniden dönmeye başlıyor dünya. Irmaklar yeniden akıyor. Göğsümüzde hesapsız bir ferahlık, “hoş geldin” diyoruz. Gelin görün ki günlerin cenderesine nasıl sıkışıyor bir yerimiz. Aşkın bile telafi edemediği bir şeyin eksik kaldığını kavrıyoruz dehşetle.
Bitkinlikle soruyoruz: “aşk değilse ne?…”

Ali Ayçil
Share

"Nene" dedim,
"Dedem sana hiç çiçek aldı mı ?"

Durdu ve şöyle dedi:
"Bana aldığı fistanların hepsi çiçekliydi..."

Alıntı
Share

Üç defa tepetaklak düşmesine ve birkaç yerinden kopmasına rağmen halâ ayakta kalmayı başarmış ve dahi kopan yerlerinden tekrar filizlenmeye başlamış kaktüsüm, seni seviyorum :)
Aynı ben! Bana baka baka karardı zaar :)

"abherî"
Share

Naz


Nâ-sezâ gayra nigâh eyledigin az sanır
Bize cevr eylese ol gonca-dehen nâz sanır

Sevgili, layık olmayan kişilere baktığını az sanır,
Ama, O gonca ağızlı bize eziyet eylese naz sanır.

Nâ’ilî-i Kadîm
Share

Küçük bir çocuk olsam…
Tövbe kapısından girmeye yaşım tutmasa daha…
Hiç bulaşmamış olsam dünyanın kirine, pasına… 
Açsam kollarımı, koşsam Kabe’nde…
Ve açsam tertemiz ellerimi en masum dualara, nazlansam Sana…
Rabbim şimdi bir çocuk kadar masum gelemesem de yanına...
Ne olur rahmetinle ışık tut tüm karanlıklarıma...
(amin)

Cumanız hayr ola..
Share

Yağmurun, nereye, nasıl ve ne kadar düşeceğine Sahibi karar verir,
Bize düşen ıslanmaktır..

Mehmet Deveci
Share

Selamün aleyküm blogcanlar :)
Kalkıp niye böyle bir post oluşturuyorum bende anlam veremedim :)
Bir aralar kendime bir uğraş edindiğimden az da olsa bahsetmiştim, bugün sizlerle de paylaşmak istedim tasarımımı..
Örgü örmeyi hep çok sevmişimdir, sağlık problemi nedeni ile birkaç yıl ara vermek zorunda kalmıştım, çok şükür ki bir seneden beri tekrar yapabilir haldeyim. Geçen sene bolca şal ördüm hemde en zor modeller uygulayarak. Daha sonra neler yapabilirim diye düşünürken birden fikrim geldi :) ve yukarıdaki şirin şeyler çıktı ortaya..
İster magnet, ister anahtarlık..
Elbiselerimin askıları bilem var :)

"abherî"
Share
Nasrettin Hoca’ya sorarlar:
-Hocam sen evliya mısın?..
-Evet, ben evliyayım. İsterseniz şu karşıdaki ağacı çağırayım yanıma gelsin?..
-Tamam Hocam, çağır görelim..

Hoca üç kere ağacı çağırır fakat ağaç gelmez..
-Gelmedi Hocam, derler.
Hoca:
-O gelmezse biz gideriz o zaman, evliyada kibir olmaz.. :)
Share

Acının yan etkisi,
Güçlü bir karakter armağan etmesidir size.

Kahraman Tazeoğlu
Share

Ve hazan başlamıştır...

Eylüldür ya;
Yaprak her tutunduğu daldan
Önce kurur, sonra düşer

İnsandır ya;
O da her güvendiği daldan 
Önce kırılır, sonra düşer... 

Bedirhan Gökçe
Share

......
Yıl 2000 
Tekke ve zaviyeleri kapatıldı kalbimin 
Tombul güvercinler dolaşırdı kiremit çatısında 
Bulutlar akardı paçalarından, uğuldarlardı. 
Kuşların şarkılarından anlarım. 
Kimse hayra yormaz beni 
Kuşbaz ve uçmaya meraklı, 
Ütüsüz giyerim karabasanlarımı 
Sakarım, sık sık çarpar deviririm yazgımı 
İçimdeki suyu döktükten sonra işte, ondan sonra 
Şikayetim yok, rahatım. 
Taşralı ve safım. 
Yağmurda unutulmuş bir Tanrı’yla ahbabım 
Balkonda asılı kalır günlerce gökkuşağım, 
Deterjan reklamına çıkacağız biz ikimiz Tanrı’yla 
Ben böğürtlen lekeli çocuğu oynayacağım, 
O kirli beyaz gömleğim. 
Ah bir de şu gömleğe, göynek diyecek kadar 
Cesur olaydım. 

Teyzem öldü. 
Kırkı yeni çıktı 
En iyi hikayeleri ölüler anlatır 
Ölülerin anlattığı hikayeler 
İnşirah suresi gibi insanı ayartır 

Kırmızı günleriyim ben takvimlerin 
Okullar tatil oluyor ben söz konusu olduğumda 
Şeker istemeye geliyor çocuklar. 
Oyun oynuyoruz, 
Sağlam bir halatla çekiyorum acıyı kendime doğru. 
Siyah iş günleri müdahale ediyor hayatıma 
Mor bir köşe yastığı gibi isyankar oturmak istiyorum, 
Ben oysa divanın en ucunda. 
Çorba pişirmek istiyorum, 
Sonra kalkıp ekmek kızartmak, 
Bıçağın ucuyla kazımak aşkı fazla kızardığında. 
Söyleyin ateşe, 
Ruhunu üflemesin benden gayrısına. 
Çiçek silindi bu sabah ellerimi yıkadığımda 
“Ellerim bomboş...” 
Kötü şiirlerden koru beni Tanrım 
Amin!

Didem Madak
Share

İnsanı öğrendim.
Sonra insanların içinde iyiler ve kötüler olduğunu...
Sonra da her insanın içinde iyilik ve kötülük bulunduğunu öğrendim.
Sevmeyi öğrendim.
Sonra güvenmeyi...
Sonra da güvenin sevgiden daha kalıcı olduğunu, sevginin güvenin sağlam zemini üzerine kurulduğunu öğrendim...!

Hz. Mevlana
Share