"düşün, düşün ki düşün gelişsin"


Güç neşâtın kademin kalbe alıştırmaktır
Yoksa gam her ne zaman istese hâzır bulunur

(Zor olan, huzur ve neş’enin ayağını kalbe alıştırmaktır. Yoksa gam için mesele mi var? O ne zaman istese gönülde baş köşeye kurulur ve hükmünü icra eder.)

-Nâbî-
Share

5 yorum:

  1. Harikasın dinlerken göz yaşlarımı tutamadım beni kırmadığın için çok teşekkür ederim, şimdi daha bir duygu dolu okuyacağım yÜreğinden öpüyorum sevgilerimle.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canım benim içtenliğin için çok teşekkür ederim. Beğenmene sevindim hatta duygulandım :)
      Sevgiyle dolu selamlar..

      Sil
  2. ZORSUN GÖNLÜM ZOR

    Hikmetine eremedim
    Esrarını çözemedim
    Dilini bilmedim
    Sırrını sezemedim
    Gönlüm seni canıma mihman edemedim

    Bilirim hiç hesaba kitaba gelmezsin
    Bir bakarım ki halden hale girmişsin
    Renkten renge girip gökkuşağına boyanırsın
    Bazen Yaz bazen de Kış'sın
    Gönlüm seni canıma mihman edemedim

    Gün geldi, habersiz yollara düştün bir başına
    Alim olup döndün, ders vermeye başladın bana
    Secdelere kapandın, kullukla çoşup döndün Allah'a
    Derviş hırkası giyip, Yunus göründün ona buna
    Gönlüm seni canıma mihman edemedim

    Gaflete daldın sonra kendine geldin uyandın
    Hırçınlaştın gönülleri yıka yıka dolandın
    Gittin pişman oldun, ağladın da ağladın
    İyi iken hoştun ama kötü iken çok utandın
    Gönlüm seni canıma mihman edemedim

    Peşinden koştun, tutmak istedin makamı şanı dünyayı
    Sonra irkildin ve dedin ki:" bunların hepsi aciz ve bayağı"
    Abdest alıp okudun bir kaç sayfa Kur'an'ı
    Gözlerin doldu, işittin sen de, bu kutlu hitabı
    Gönlüm seni canıma mihman edemedim

    Zaman olur, bakarım ki aşk odunuyla yanıp tutuşursun
    Sonra söner, sertlerden sert kırılmaz bir taş olursun
    Nefsine de uyar, bir iki demez yolundan da şaşarsın
    Tevbe edip, dersin ki "affet Rabbim, Sen ki Ğaffar'sın"
    Gönlüm seni canıma mihman edemedim
    Zorsun gönlüm zor

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yine manâ yüklü bir şiir. Paylaştığınız için müteşekkirim Fatih kardeşim..

      Sil
  3. birşey değil abla... İşte geldik işte gidiyoruz.
    Aşk insanı yükseklere götürür değildir abla,
    Aşk yükselmenin ilk basamağıdır.

    Fethetmek önce gönlü sonra cihanı
    Hangi erlere verirler böyle bir namı ve şanı
    Aciz olan aklıma ruhuma gönlüme yanayım
    Beni de Fatih gibi sadık kullarında eyle Allah'ım

    Kendin dalmayacaksan daldırma kovanı
    Böyle anlayamaz, bilemezsin ki gönül de olanı
    Koy kadehini aşk ile meşk ile doldur
    Aşk'ı bilmeyen sakilerden ne olur uzak dur

    Kadehe dolan aşk şarabının ilk damlası aşk'ın gözyaşıdır
    Saki : " Aşk akıl işi değil gönül işi " diye fısıldasa da
    Anlamayan gönlünün "Fatih"i ol(a)mayandır
    Gözü açık gönlü hakikate kapalı olandır

    Dalamıyorsan aşk'ın deryasına hep "ben" demendendir
    Çareyi uzakta arama "ben"liği silecek olan yine sendedir
    Aşk ile kıymete biner cihanlara değersin
    Hazine sende saklı, dilencilikle neyi beklersin

    Ekeyim gönül toprağıma bir bir okşanacak tomurcuk
    Yaşım geçiyor ben kapında muhabbet bekleyen bir çocuk
    Yazıya şiire kaleme kâğıda üflenir aşığın soluğu sesi
    Üfül üfül esen rüzgarlara karışır hasret kokan nefesi

    Günleri saymıyorum zaten, özlemle geçiyor birer birer
    Yüzümü ufka çevirdim ben de bekliyorum müjdeli bir haber
    Aşk'ım acizliğim hasretliğim heybemde ki sermayem
    Allah’ım! "Fatih" gibi sadık kullarından olmaktır gayem

    Ağladım bir sabah ezanında gözyaşım Mecnun'un yaşına denk
    Her bir "ALLAHU EKBER" sesinde açıyor güller gönlümde rengârenk
    Kelimeler aciz kaldı, kâfi gelir mi bu sözler
    Bana da " Fatih"lere kıldığın gibi bir teveccüh kıl, gönlüm lütfunu özler

    Gülistanda, gül ile diken arasında gittim durdum
    Canını canana veren, ağyara bak(a)maz diye buyurdum
    Kalem de yazacak heves yok, ben ise ham'ım ham
    Hz. Mevlana’nın dediği gibi "söz az olsun öz olsun vesselam"

    YanıtlaSil