"düşün, düşün ki düşün gelişsin"

Eskiden utanınca yüzü kızarırdı tüm ergenlik kızların
Şimdi yüzü kızarınca utanır oldularsa suçu kimde bunların

Eminim anneleri yaprak kuruturlardı defterlerinde
Adları Ayşe adları Fatma nesrin gülsüm en çokta masum
İçinden ok geçen karalama kalpler çizerlerdi
Utanır yine çizerlerdi
Hepsi biraz kareli defter biraz kurşun kalem birazda teneffüs saati gülerlerdi
Sevmek o zaman yaralı bir kalpti
Sevmek o zaman utanmak demekti
Aşk henüz ayağa düşmemişti
Sevmek belkide biraz utanmaktı

Eskiden utanınca yüzü kızarırdı tüm ergenlik kızların
Şimdi yüzü kızarınca utanır oldularsa suçu kimde bunların

Eminim eskiden anneleri okuldan çıkınca ilk adres eve giderlerdi
Gölgelerine bile değmekten çekinir
Sevdiği bile olsa bir oğlanın gözleri akı verse bakışlarından
Kirlendiğini düşünüp gözyaşlarıyla silerdi
Sevdiğinin hayalini gözlerinden
Sevmek o zaman tertemiz bir hayaldi
Sevmek o zaman yabanıl bir umudun değmediği
Sevmek şıpsevdi bir iştah değil
Sevmek uzaklarda çok uzak bir evin penceresinde
Sabırlı bir beklemeyle sulanan bembeyaz bir menekşeydi
Kuzum değişmeyen neydi eskiyen ne
Zaman mıydı değişen yoksa değişmek kirlenmek için bir bahane miydi
Biz mi büyüdük ar yıkanmaz mı utançla
Geçmi kaldık yoksa geçmi kaldık
Avuçlarımızdan kayıp giden sabahla…

Bedirhan GÖKÇE
Share

2 yorum:

  1. ah o yıllar maalesef defter arasında yaprak kuruttuğumuz gibi değil şimdiki zaman ve insanlar:((

    YanıtlaSil
  2. @yüreğimdeki yağmurlar ahlarımızı ne kadar haykırsak yeridir, malesef ki öyle...

    YanıtlaSil