"düşün, düşün ki düşün gelişsin"

Sözlüğümüz çok mu ince... Okuyacağız!
Çözümsüzlüğe mi girdik… Okuyacağız!
Parasız mı kaldık… Okuyacağız!
Hutbeler mi yavan… Okuyacağız!
Şiddetli geçimsizlik mi var… Okuyacağız!
Okullar okul olmaktan çıkmış mı?… Okuyacağız!
Fakir miyiz; çare için… Okuyacağız!
Zengin miyiz; yetmez ki… Okuyacağız!
Savaş bitsin istiyorsak… Okuyacağız!
Sulh ü salâh sürsün için… Okuyacağız!
Gevezeysek, kekemeysek, körsek, sağırsak… Okuyacağız!
Zaman çarçabuk geçiyorsa… Bir türlü geçmiyorsa… Sıkıntıdan patlıyorsak… İçimiz içimize sığmıyorsa…
Dünya denilen gurbete çıkmışsak; Okuyacağız!
Ortalık ne kadar sıkıcı mı diyorsun… Fotokopi günler mi yaşadığın… Aradığın bir çıkış mı; Okuyacağız!
Ayrılıklar, ölümler peş peşe mi…
Karac’oğlan gibi: “Üç derdim var; birbirinden seçilmez: Bir ayrılık bir yoksulluk bir ölüm.” mü diyorsun... Okuyacağız!
Hasta mısın… Avuç avuç ilaçlar mı içiyorsun… Sebepler sebebin olacak bir gün!
Kelimeleri hap niyetine iç bakalım! Bir de doktorun kaç kelimelik! (Okumayan doktor da olsa uzak dur!) Hastaneler “darüşşifa” olana kadar… Okuyacağız!
Hastalığın kaç doktor olduğunu bilmek için… Okuyacağız!
Alnımıza sürünen/sürülen rüzgârı…
Gece gündüz sayfasını… Salınışını dalların…
Canhıraş feryadını akarsuların… Okuyacağız!
Anlasak da anlamasak da elimize aldığımız kitabı…
Sadece “okumak” için bile… Okuyacağız!
On binde birmiş sıkı fıkı okuyan!
On binde bir olmak için… Okuyacağız.
Okumak farkına varmaksa… Çağırmaksa… Duymaksa… Duyurmaksa…
Okudukça cehaletimiz artıyorsa… Okuyacağız!
Cahil olduğumuzu anlatıyorsa her yeni kelime…
Bundan iyi bahane mi olur okumak için…
Cehaletimizin sonsuzluğunu görmek için… Okuyacağız!

Ali Hakkoymaz
Share

2 yorum: